BİR TABLO Kİ

 

      Abdulvahap Omuzlar

    Dedirtecek kadar yakın, kontrolsüz yangına tıpkı İspanya iç savaşındaki manzara. 1936 Salvador Dali'nin ''Savaşın Sonucu''nun yorumu bir değil birkaç sıcak manzara. Öyle ki dayatılan belirsizlikler, analara ödetilen bedeller ve kurbanlık bedenler kısacası kıtlıklar daha da artacak, sefaletleri yorumlayan manzaralar sürrealist Salvador'dan İspanya iç savaşından!

    İspanya'nın iç savaşlarındaki çığlığı parçalanmış hayvan ve insan vücutlarının tüm dünyaya ''Görün işte savaşın acı ve ağır faturasını, ödeyin bakalım!'' Guernica kasabasının bombalanması sonucunda yaklaşık beş bin insanın Adolf ve Franco'nun yeni silah denemelerinin gerçekleştirildiği,''kasaba teslim'' coğrafyalardan; İspanya/Guernica'da Picasso'nun yüreğinden, fırçasına ve gazete kağıtlarından ''Tüm dünyaya mesajım olsun.'' dercesine 1937'de devam eden İspanya iç savaşından.

    Ya Otto Dix'in, savaşlardaki sefaleti ''Kibrit Satıcısı'' ve ''Kağıt Oynayan Savaş Özürlüleri'' tablolarındaki savaş karşıtlığını görüp, ayaklarını hile aracı olarak kullanan generallerin iç yüzünü tartışma götürebildi mi?İspanya özellikle Guernica'yı, nasıl da duyup anıtlaştırdığını, ülkemize uyarlayıp ''Neler oluyor?'' diye sorgulatabilecek, barışı gündemde tutabilecek miyiz?

     Sıcaklara 'har' diye başlamıştık, savaşa ''harb'' dememek için 'sıhah' ımızda (söz lüğümüzde)ya da Lisan-ul Arap'ta,Mezopotamya'da, antik kent Mardin'de...

    Haydi bakalım! temel hak ve özgürlüklerin tanımlandığı yeniden ''Barışçıl Anayasa'ya'' silahları susturacak güvencelere, İnsan Hak Ve Özgürlüklerinin kapsadığı demokrasiye, savaş koşullarından uzaklaşarak, 'savaş özürlülerini' yaya bırakarak,sağanaktan ıslanmadan ve de sıcaklarda kurumadan tıpkı Mardin Ömerli ve Siirt Arapları'nın düşündükleri gibi :

'' Le tit-nedde titin ı'sır, le tinşef titin kisir! ''

                  ( Islanma sıkılırsın, kuruma kırılırsın! ) 

    Barışın gündemi bir günle sınırlı tutulamaz. Hep gündemin doruğunda olması için emek verilmeli, geri adım atanlar, provoka edenleri hep teşhir etmeli. Güvenceler verilerek barışa yaklaşılıp ' o ' , ' sen ' , '' ben ''  değil koca '' BİZ '' olmalı! Yangını soğutup, adım adım ebediyyen sönmesi için dualarla kalmayıp yüksek sesle ifade edilmeye çalışılmalı; yoksa sıcaklarda olduğu gibi savaşların da kontrolü güçleşecek.

     Sahi Dünya Barış Günü 1 Eylül mü, 21 Eylül mü ? 

     Akdeniz'de havaların ısınabileceğinin haberleri gelmeye başladı.

     Ya bizdeki havalara ne demeli ?

Yorum ekle


Güvenlik kodu
Yenile

Ek bilgiler