Hac İzlenimlerim -2

Ramazan Emre

Medine’den Mekkeye giderken Medine çıkışında bulunan Secere Mescidi ya da bir diğer adıyla Zul-Huleyfe denilen mikat yerinde yaptığımız niyet ve kıldığımız iki rekat namazdan sonra artık bizim için yirmidört davranışı yapmamız yasaklanmıştı. Zaten ihrama girmenin bir anlamı da buydu. Yani bazı davranışlardan kaçınmamız istenmekte idi. Bu yirmidört şeyin neler olduğunu yazarsam bu yazım uzayıp gider. Merak edenler ilmihal kitaplarına bakabilir.

Mekke Medine arası yaklaşık 450 km. Yolda telbiye denilen “lebbeyk Allahumme lebbeyk”  diye başlayan zikri ve ilahileri söyledikten sonra yolun uzunluğunu da düşünerek biraz uyumayı tercih ettik. Bu nedenle yol boyunca yerleşim yerlerinin olup olmadığını fark edemedim. Sabah namazı vakti Mekke’ye vardık ve şirketin bizler için kiraladığı otele yerleştik. Biraz dinlenmemiz ve sabah saat 10.00 civarında Temettü Umresi için  Mescidül- Harama gideceğimiz söylendi.

Saat 10 civarında Kabe’nin bulunduğu Mescidül Haram’ın yakınına vardığımızda gözlerimiz Kabe’yi arıyordu. Bizlere, Mescidül Haram’a girdikten sonra Kabeyi görmeden önce gözlerimizi kapatmamızı ve açınca da ilk defa Kabe’yi göreceğimiz için yapacağımız duanın kabul olacağı söylendi. Ben de gözlerimi kapatıp biraz yürüdükten sonra gözlerimi açtığımda Kabe’yi bütün ihtişamı ile karşımda gördüm. İnsanlar etrafında heyecanla pervaneler gibi dönerek tavaf ediyorlardı. Gözüm açıp Kabe’yi görünce dudaklarımdan dökülen dua: ”Allah’ım hayırlı dularımı kabul et” cümlesi oldu.

Biz de Kabe’nin etrafında heyecanla pervaneler gibi dönen kalabalığa katıldık. Tavafımıza, Hacerül Esved’in bulunduğu köşeden “Bismillah, Allahu Ekber.” diyerek Hacerül Esved’i selamlayarak başladık. Yedi kez (yedi şavt) Kabe’nin etrafını döndük ve dönerken okunması ya da söylenmesi gereken duaları okuduk ve söyledik. Daha sonra iki rekat tavaf namazını kıldık ve oradan da say yapmak üzere Safa ve Merve tepelerinin bulunduğu kapalı alana geçtik. Buraya giderken yolda soğuk zemzem içmeyi de ihmal etmedik.

Mescidül-Haram’a girerken terliklerimizi çıkardığımız için çıplak ayakla tavaf yaptık. Havanın çok sıcak olması nedeniyle bir hayli terledik. Say yapılan yere geldiğimizde yerler serin hatta soğuk denilecek bir durumda idi.

Say’a, Safa tepesinden başlayarak Merve tepesine yürüdük. Giderken yeşil ışıkla belirtilen kısma varınca koşar gibi yürümek, seğirtmek yani hervele yapmak gerekiyor. Çünkü Hz. İbrahim’in (a.s) eşi Hacer anamızın oğlu İsmail için su ararken içine düştüğü arayışın ve çabanın rolünü oynuyorduk. Merve tepesine vardıktan sonra Safa tepesine dönerken yine yeşil ışıkla belirtilen yerde de aynı rolü oynamamız gerekti. Say ibadetini de dört gidiş üç geliş olmak üzere yedi şavtla ve okunması gereken dualarla tamamladık. Say ibadeti tamamlandıktan sonra saçın kısaltılması ya da tırnakların kesilmesi gerekiyor. Bu yapılmadığı takdirde ihramdan çıkmamız mümkün değil. Ben tırnaklarımı keserek ihramdan çıktım. İhramdan çıkmak, üzerindeki ihramı çıkarmak demek değil. Yani ihrama girerken haram olan yasakların kalkması demektir. Artık ihramda iken haram olan bütün yasaklar sona erince “Temettü Umresi” tamamlanmış demektir. Temettü Umresi yapıldıktan sonra yasakların kalkması başka bir deyişle yasakların tekrar helal hale gelmesi ve bunlardan yararlanma hakkı doğurduğu için bu umreye Temettü Umresi denilmiştir.

“Temettü Haccı” ibadetini ifa için Zilhicce ayının dokuzuncu gününü beklemeye koyulduk.

Nasip olursa gelecek yazıda, “Temettü Haccı” ifa etmeyi beklerken ve “Temettü Haccı” ibadetini ifa ederken yaşadıklarımı yazmak istiyorum.  

Yorumlar   

#2 Super User 21-11-2014 09:12
Allah razı olsun Gülsüm Hanım. İnşallah Cihangir'le birlikte sizlere de nasip olur.
Alıntı | Yöneticiye raporla
#1 allah kabul etsin 20-11-2014 17:58
allah bütün dualarınızı kabul etmesi dilegiyle rabim hacınızı kabul etmesi dilegiyle
Alıntı | Yöneticiye raporla

Yorum ekle


Güvenlik kodu
Yenile

Ek bilgiler